Redrawing Frontlines in MCL: BTK İnhibitörleri ile Ön Hatların Yeniden Tanımlanması
Yeni tanı mantle hücreli lenfoma (MCL) hastalarında BTK inhibitörlerinin (BTKi) kemoterapi, otolog kök hücre nakli (ASCT) ve tamamen kemoterapisiz rejimlerle entegrasyonunu irdeleyen bilimsel oturumun özeti.
Genel Çerçeve ve Amaç
Sunum serisi, MCL’de birinci basamak tedavi algoritmalarının klasik sitotoksik kemoterapi ağırlıklı dönemden, BTK inhibitörü temelli kombinasyonlara ve kemoterapisiz rejimlere doğru kayışını özetlemektedir. Kılavuz güncellemeleri (NCCN, EHA), TRIANGLE ve ECHO gibi faz 3 çalışmalar ile ALTAMIRA, ENRICH, AVR ve diğer faz 2 programların verileri temelinde, farklı yaş ve biyolojik risk gruplarında optimal yaklaşım tartışılmıştır.
Güncel Kılavuzlar: BTKi Artık Ön Hat Tedavide
NCCN ve EHA kılavuzları, MCL’de birinci basamakta BTKi içeren rejimleri özellikle transplant uygun olmayan ve/veya yaşlı hastalar için tercih edilen seçenekler arasına yerleştirmiştir. Genç ve fit hastalarda ise sitarabin içeren yoğun indüksiyon protokollerine BTKi eklenmesi ve ardından ASCT, yüksek derinlikte yanıt ve minimal rezidüel hastalık (MRD) negatifliği sağlamak için tartışılmaktadır.
- Transplant uygun genç hastalarda: R-CHOP/R-DHAP veya NORDIC tarzı rejimlere kovalent BTKi eklenmesi, yeni standart adaylarından biridir.
- Transplant uygun olmayan veya >65 yaş grubunda: acalabrutinib + bendamustin + rituksimab (ABR) gibi BTKi-CIT rejimleri ön plana çıkmaktadır.
- İndolent biyoloji ve sınırlı hastalıkta, yakın izlem seçeneği korunmakla birlikte, zamanla BTKi temelli stratejilere geçiş gündeme gelmektedir.
Genç / ASCT Uygun Hastada TRIANGLE ve Diğer Veriler
TRIANGLE çalışması, genç ve ASCT adaylı yeni tanı MCL hastalarında R-CHOP/R-DHAP temelli yoğun indüksiyona ibrutinib eklenmesini ve/veya post-ASCT idame BTKi kullanımını değerlendirmiştir. Uzatılmış (~55 ay) takipte:
- BTKi ile kombine edilen kolun (A+I) 4 yıllık tedavi başarısızlığı olmadan sağkalımını (FFS) yalnız kemoterapi koluna göre anlamlı artırdığı gösterilmiştir.
- OS analizlerinde de BTKi içeren kollar lehine fark ortaya çıkmakta, özellikle yüksek proliferasyon indeksi (Ki-67 ≥%50) alt grubunda FFS avantajı belirginleşmektedir.
Buna karşın, post-ASCT uzun süreli ibrutinib idamesi toksisiteyi (özellikle hematolojik yan etkiler ve enfeksiyonlar) anlamlı biçimde artırmıştır; bu nedenle BTKi’nin indüksiyonla entegrasyonu daha rasyonel bir strateji olarak öne çıkmaktadır.
EA4151 çalışması ise MRD-negatif remisyona ulaşan hastalarda ASCT + rituksimab ile yalnız rituksimab idamesini karşılaştırmış; orta vadeli takipte, OS ve PFS açısından belirgin fark saptanmayarak, MRD-negatif hastalarda rutin ASCT gerekliliğini sorgulatmıştır.
Transplant Uygun Olmayan Hastada BTKi-CIT: ECHO Çalışması
ECHO faz 3 çalışması, ≥65 yaş, ECOG ≤2 yeni tanı MCL hastalarında acalabrutinib + bendamustin + rituksimab (ABR) rejimini, standart BR ile karşılaştırmıştır. Acalabrutinib tedavi sırasında ve sonrasında oral idame şeklinde sürdürülmüştür.
- Medyan PFS, ABR kolunda ~72 ay, BR kolunda ~48 ay olup; relatif riskte %30–35 civarında azalma bildirilmiştir.
- COVID-19 ilişkili ölümler sensitize edildiğinde, PFS faydası daha da belirginleşmiş ve TTNT (ikinci basamak tedaviye kadar geçen süre) anlamlı şekilde uzamıştır.
- OS açısından istatistiksel anlamlılık sınırına yakın, ABR lehine bir trend mevcuttur; ileri takipte farkın açılması beklenmektedir.
MRD analizlerinde, ABR kolunda indüksiyon sonrası ve idame süresince daha yüksek ve daha kalıcı MRD-negatiflik oranları saptanmış, MRD-negatif derin yanıt alan hastaların PFS eğrilerinin belirgin şekilde ayrıştığı gösterilmiştir.
Güvenlilik açısından; grade 3/4 advers olaylar her iki kolda da yüksek fakat benzer oranlarda bildirilmiş, ibrutinib-BR kullanan SHINE çalışmasının aksine, ABR rejiminde OS’i olumsuz etkileyen aşırı toksisite veya tedaviye bağlı ölüm artışı gözlenmemiştir.
Yüksek Risk Alt Gruplar: MIPI Yüksek, Ki-67 Yüksek, TP53 Anomalileri
Sunumda, ECHO çalışmasının alt grup analizlerine odaklanılarak; MIPI yüksek, Ki-67 ≥%30, blastoid/pleomorfik morfoloji veya TP53 mutasyonu bulunan olgularda dahi ABR ile anlamlı PFS iyileşmesi gösterildiği vurgulanmıştır.
- Bu grupta, medyan PFS ABR ile yaklaşık 50 ay iken, BR ile ~33 ay düzeyindedir.
- Erken progresyon (POD24) oranı ABR kolunda %25, BR kolunda %36 olup, BTKi eklenmesiyle erken relaps riski yaklaşık %40 azaltılmıştır.
Yüksek risk biyoloji tamamen “nötralize” edilmemiş olsa da, BTKi-CIT kombinasyonları, klasik kemoterapiye göre erken progresyonu anlamlı biçimde azaltmakta ve ikinci basamak için olası CAR-T veya bispesifik antikor stratejilerine daha iyi köprü oluşturmaktadır.
Kemoterapisiz Çift ve Üçlü Rejimler: Şu Anki Durum
Özellikle ileri yaşta, komorbiditesi belirgin ve/veya kemoterapiye toleransı sınırlı olgularda, tamamen kemoterapisiz yaklaşımlar dikkat çekmektedir.
- ENRICH: İbrutinib + rituksimab (IR) ile rituksimab + kemoterapi (çoğunlukla R-CHOP veya BR) karşılaştırılmış; PFS, IR lehine anlamlı üstün çıkmış, özellikle R-CHOP alan alt grupta fark dramatiktir. BR ile fark daha sınırlıdır.
- ALTAMIRA: Acalabrutinib + rituksimab rejimi, MRD-odaklı yaklaşımla yaşlı/ASCT uygunsuz hastalarda; 12. ayda ~%90, 24. ayda ~%75 PFS oranlarıyla umut verici sonuçlar sunmuştur.
- Acalabrutinib–venetoklaks–rituksimab (AVR) ve benzer triplet programlar, erken faz çalışmalarda çok yüksek MRD-negatiflik ve tam yanıt oranlarıyla öne çıkmakta, özellikle TP53 mutant alt grupta dahi etkinlik sinyali vermektedir.
Ancak bu rejimlerde hematolojik toksisite, enfeksiyon ve tümör lizisi riski dikkatle izlenmeli; venetoklaks titrasyonu, BTKi’ye bağlı kardiyak ve kanama riskleri, yakın takip ve multidisipliner yönetim gerektirmektedir.
Klinik Pratiğe Yansımalar: Hangi Hastada Hangi Strateji?
Oturumda paylaşılan vaka örnekleri (65 yaş üstü, transplant uygun ve uygun olmayan; eşlik eden HT, CKD, kardiyak komorbiditeler vb.) üzerinden şu pragmatik mesajlar öne çıkarılmıştır:
- Genç ve fit, TP53 vahşi tip hastada: sitarabin içeren indüksiyon + ikinci nesil BTKi (acalabrutinib/zanubrutinib) entegrasyonu, MRD’ye göre ASCT kararı ve sınırlı süreli idame.
- Yaşlı fakat fonksiyonel durumu iyi hastada: ABR, güncel verilere göre birinci basamakta güçlü ve kılavuzlarla uyumlu seçenektir.
- İleri yaşlı, frail veya çoklu komorbid hastada: IR, acalabrutinib + rituksimab veya AVR gibi kemoterapisiz rejimler; yan etki profili dikkatle değerlendirilerek, daha sık aralıklarla klinik ve laboratuvar izlemi ile uygulanmalıdır.
- TP53 mutasyonu / çok yüksek risk biyoloji: derin MRD-negatiflik sağlayan BTKi-venetoklaks-CD20 tripletleri ve erken dönemde hücresel tedavilere köprü stratejileri, klinik araştırmalarla ön plandadır.
Sonuç ve Mesajlar
ASH 2025 öncesi bu uydu oturum, MCL tedavisinde paradigma değişimini net biçimde ortaya koymaktadır. BTK inhibitörleri artık yalnızca nüks/dirençli hastalık için değil, birinci basamak tedavi mimarisinin merkezinde yer almakta; yoğun kemoterapi ve ASCT’nin rolü MRD ve biyolojik risk parametreleri ışığında yeniden tanımlanmaktadır.
Önümüzdeki yıllarda; kemoterapisiz yüksek etkinlikli kombinasyonların süresinin kısaltıldığı, MRD’ye göre tedavinin bireyselleştirildiği ve transplant kararının giderek daha seçilmiş bir alt gruba ayrıldığı bir MCL pratiği öngörülmektedir.





